offenstehen

listen to the pronunciation of offenstehen
ألمانية - التركية
açık bulunmak; (hesap) ödenmemiş olmak
açık bulunmak
الإنجليزية - التركية

تعريف offenstehen في الإنجليزية التركية القاموس.

open
açık uygun
open
(Ticaret) açılış değeri
open
genişletmek
open
gelişmek
open
(Bilgisayar) pencere boyutunu değiştirir
open
cömert
open
dürüst

Sana karşı tamamen dürüstüm. - I have been completely open with you.

Ben açık ve dürüsttüm. - I was open and honest.

open
kullanıma hazır
open
(Tıp) Açık (elektrik devresi)
open
{s} geniş

Tom onun ağzını geniş açtı. - Tom opened his mouth wide.

Tom'un gözleri geniş açıldı. - Tom's eyes opened wide.

open
boğuk olmayan
open
samimi
open
(sıfat) açık, serbest, geniş, dürüst, içten, karara bağlanmamış, ferah, kısık olmayan (ses)
open
{s} ağaçsız. i
open
açık, açmak
open
arasında mesafe olan
open
(isim) açık
open
kabule hazır
open
{s} kapanmamış, ödenmemiş (borç)
open
{s} karara bağlanmamış
ألمانية - الإنجليزية
to be open
to stand open
open
allen Interessierten offenstehen
to be open to all comers