of time

listen to the pronunciation of of time
الإنجليزية - التركية
zaman

O zaman içerisinde gerçekleri öğrenecek. - He will learn the facts in the course of time.

Zamanın ilerlemesiyle olay unutuldu. - The event was forgotten in progress of time.

temporal
{s} şakak
temporal
geçici
temporal
(Tıp) Şakağa ait, temporalis
temporal
{s} zaman belirten
temporal
dindışı
temporal
zamansal
temporal
maddi
of time for
zaman için
of times
kez
temporal
zaman belirten bağlaç
temporal
{s} dünyevi; dini olmayan
temporal
zamanla ilgili
temporal
{s} zamana ait
temporal
zaman belirten/dünyevi
temporal
ruhani olmayan
temporal
(sıfat) şakak, zamana ait, geçici, dünyevi, maddi, zaman belirten, şakak kemiği ile ilgili
temporal
bu dünyaya ait
temporal
temporal conjun
temporal
şakağatemporal bone şakak kemiği
temporal
{s} şakak kemiği ile ilgili
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} time

I have heard this story scores of times. - I've heard this story scores of times.

It's a waste of time and money. - It's a waste of time and a waste of money.

temporal
of time

    التركية النطق

    ıv taym

    النطق

    /əv ˈtīm/ /əv ˈtaɪm/

    فيديوهات

    ... few visitors spend time in a car ...
    ... launching all the time. ...
المفضلات