Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.
- I always tie my shoes tightly before I go jogging.
O, kolumu sıkıca kavradı.
- She gripped my arm tightly.
Göğsümde tatsız bir daralma hissettim.
- I felt an uncomfortable tightness in my chest.
Satın aldığım pantolon çok dar.
- The pants I bought are too tight.
... people to have both a unique name and then tie that into ...
... our ancestors must first cut their final tie to the water, ...