Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
- Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
Bir parsek bir astronomik birimin bir arksaniyelik bir dereceye karşılık geldiği mesafedir.
- One parsec is the distance at which one astronomical unit subtends an angle of one arcsecond.
Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır.
- A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit.
Onların yeteneğiyle ilgili yanlış bir şey yoktu, o sadece maliyet performansı kötü olan her bir ünite için giderin çok yüksek olmasıydı.
- There was nothing wrong with their ability, it was just that the expense for each unit was so vast that the cost performance was bad.
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
- Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
Onların takımının güçlü bir birlik duyusu var.
- Their team has a strong sense of unity.
Çalışma ABD'de hayatın çok önemli bir parçasıdır.
- Work is a very important part of life in the United States.
İskoçya Birleşik Krallığın parçasıdır.
- Scotland is part of the United Kingdom.
Evlilik sevgiden yapılmış bir birliktir.
- Marriage is a unity made from love.
Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.
- The United Nations sent troops to intervene in the conflict.
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
- In 1860, Lincoln was elected President of the United States.