Bu kitabı okumak üç günümü aldı.
- It took me three days to read this book.
Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.
- When I realized it was raining, I took my umbrella.
Tüm oturma yerleri tutulmuş.
- All the seating areas are taken.
O büyük bir firma tarafından bir katib olarak alınmıştır.
- He was taken on by a large firm as a clerk.
King'in araştırmalarında aktarılan veriler, UNESCO'nun 1970 dünya nüfusundaki beyaz sayfasından alınmıştır.
- The data cited in King's research is taken from UNESCO's 1970 white paper on world population.
... But then the question is, what would it take to one day perhaps go from one universe to ...
... PRASAD SETTY: Why don't we take one of the audience questions. ...