Onu asla yapmayacağıma yemin ettim.
- I swore I'd never do that.
Kimseye söylemeyeceğime yemin ettim.
- I swore I'd never tell anyone.
Sami Bekir 2006'da yemin etti.
- Sami Bakir was sworn in in 2006.
Ona bir belediye başkanı olarak yemin ettirildi.
- He was sworn in as mayor.