Piyano çalmada asla çok iyi değildim.
- I've never been very good at playing the piano.
Müzikten anlayan kim onun çalmasının iyi olduğunu söyleyebilirdi?
- Who that understands music could say his playing is good?
Futbol oynamayı severim.
- I like playing football.
O, tenis oynamaya düşkün.
- He is fond of playing tennis.
Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
- When I was playing video games in the living room, Mother asked me if I would go shopping with her.
Bebek bazı oyuncaklar ile oynuyor.
- The baby is playing with some toys.
O, tenis oynamaya düşkün.
- He is fond of playing tennis.
Yangın çocukların kibritlerle oynamasından kaynaklandı.
- The fire was brought about by children's playing with matches.
Kart oynayarak zaman öldürdük.
- We killed time by playing cards.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
... hack into our computers. We will have to have people play on a fair basis, that's number ...
... But until that changes, I'm going to continue to play as ...