الإنجليزية - التركية
تعريف of or relating to a vintage, or to wine identified by a specific vintage في الإنجليزية التركية القاموس.
- vintage
- eski
Onu eski giysi dükkanından aldım.
-I bought it at the vintage clothing store.
Bu eski model bir araba mı?
-Is this a vintage car?
- vintage
- klasikleşmiş
- vintage
- (Bilgisayar) mahsul
- vintage
- bağ mahsulü
- vintage
- bağ bozumu
- vintage
- bağbozumu
- vintage
- başarılı bir dönemde yapılmış
- vintage
- {s} belirli bir yılın ürünü olan (şarap)
- vintage
- başarılı sene
- vintage
- vintagerüzüm toplayan kimse
- vintage
- {i} kaliteli şarap
- vintage
- seçkin
- vintage
- {i} imal
- vintage
- {i} tip
- vintage
- (isim) bağbozumu, mahsul (üzüm), kaliteli şarap, imal, model, tip
- vintage
- modası geçmiş
- vintage
- vintage year kaliteli şarabın elde edildiği yıl
- vintage
- {s} iyi, seçkin
- vintage
- bir mevsimin bağ mahsulü
- vintage
- {i} model
Bunları bir model giyim mağazasında mı buldun?
-Did you find these at a vintage clothing shop?
Bu eski model bir araba mı?
-Is this a vintage car?
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of or relating to a vintage, or to wine identified by a specific vintage في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- vintage
of or relating to a vintage, or to wine identified by a specific vintage
الواصلة
of or re·lat·ing to a vintage, or to wine i·den·ti·fied by a spe·cif·ic vin·tageالنطق
Resimler
المفضلات