Onun dün söylediği geçen hafta söylediği ile birbirini tutmuyor.
- What he said yesterday is not consistent with what he had said last week.
Geçen hafta yeni bir eve taşındım ve dün kütüphanede ders çalıştım.
- I moved to a new house last week, and I studied in the library yesterday.
Hava bugün dünkünden daha rüzgarlı.
- It's windier today than it was yesterday.
Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı.
- The patient is much the same as yesterday.