Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir.
- Some officials may have been corrupted.
Sorumlu memur içeri girmeme izin verdi.
- The official in charge let me in.
Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
- The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
Tayca, Tayland'ın resmi dilidir.
- Thai is the official language in Thailand.
O, bu kasabanın sakinleri tarafından bir yetkili seçildi.
- He was elected an official by the inhabitants of this town.
Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor.
- Chinese officials say economic growth has dropped to a three-year low because of the world economy.
Gümrük görevlileri Tom'u tepeden tırnağa aradılar.
- Customs officials carried out a full body search on Tom.
Tom bir kamu görevlisidir.
- Tom is a public official.
Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler.
- Government officials inspected all factories.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.
Amerika Birleşik Devletlerinin Burmaya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdi.
- The United States has officially ended economic sanctions against Burma.
Devlet başkanına yalnızca yüksek memurlar ulaşabiliyordu.
- Only high officials had access to the President.
official duties.