Uluslar arası anlaşmazlıkların barışçıl bir şekilde çözümlenmeli.
- International disputes must be settled peacefully.
Bana gelince, uluslar arası klas bir insan olmaya çabalamak yerine, açık fikirli bir dünya insanı olmak istiyorum.
- As for me, instead of trying to be a cool, international man, I would like to be an open-minded earth person.
Bu, uluslararası olduğu için altı dolar olacak.
- It's going to be six dollars because it's international.
Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
- She is working as a volunteer interpreter at the international conference.