of one's own free will

listen to the pronunciation of of one's own free will
الإنجليزية - التركية
kendiliğinden
kendiliğinden: He did it of his own free will. Kendiliğinden yaptı
freely
serbestçe

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir. - This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

freely
özgürce

O parasını her zaman özgürce harcıyor. - He always spends his money freely.

Japonya'da hükümeti özgürce eleştirebiliriz. - In Japan we may criticize the government freely.

of one's own
kendi
freely
azade
freely
kısıtlanmadan
freely
açıkça
freely
çekinmeden
freely
saklamadan
freely
engellenmeden
freely
seve seve
freely
rahatça

Sami cezaevinde rahatça dolaşabilirdi. - Sami could move freely around the prison.

freely
dobra dobra
freely
bolca/serbestçe
freely
rahat bir şekilde
freely
bağımsız olarak
freely
z. serbestçe
of one's own
kendisinin
الإنجليزية - الإنجليزية
because one wanted to, according to one's own desire, without external influence
freely

I will freely help you.

of his own free will
because he wanted to, was not forced
of one's own
belonging completely to yourself; "a room of one's own
of one's own
belonging to one, his, hers
of ones own free will
freely
of one's own free will

    التركية النطق

    ıv wʌnz ōn fri wıl

    النطق

    /əv ˈwənz ˈōn ˈfrē wəl/ /əv ˈwʌnz ˈoʊn ˈfriː wəl/
المفضلات