الإنجليزية - التركية
تعريف of life في الإنجليزية التركية القاموس.
- yaşam
- lives
- i., çoğ., bak. life
- lives
- ömürler
İçe dönük kimselerin dışa dönük kimselerden daha kısa ömürleri mi var?
-Do introverts have shorter lives than extroverts?
Böylece, evlenmediler ve mutlu mesut ömürlerinin sonuna kadar yaşadılar.
-And so they didn't marry and they lived happily until the end of their lives.
- lives
- hayatlar
Lincoln'un ebeveynleri tüm hayatları boyunca fakir kaldılar.
-Lincoln's parents remained poor all their lives.
Tehlikeli yolculukta hayatlarını riske attılar.
-They risked their lives on the dangerous trip.
- lives
- yaşam
Tom artık Boston'da yaşamıyor.
-Tom no longer lives in Boston.
Tom'un sorunu kendi dünyasında yaşamaktır.
-Tom's problem is that he lives in his own bubble.
- lives
- live yaşa
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of life في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- lives
of life
التركية النطق
ıv layfالنطق
/əv ˈlīf/ /əv ˈlaɪf/
Resimler
فيديوهات
... journey that we call life. ...
... the life of christ that unfolds like a picture book ...
السابق
المفضلات