Tarla kır çiçekleriyle dolu.
- The field is full of wild flowers.
Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.
- The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.
Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı.
- The wounded soldiers were left in the field.
Benim çalışma alanım dilbilimdir.
- My field of study is linguistics.
Ana çalışma alanınız nedir?
- What's your major field of study?
Meralarda dolaşmayı severim.
- I like to roam about the fields.
Ana çalışma alanınız nedir?
- What's your major field of study?
Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.
- Black people were compelled to work in cotton fields.
Bilgisayarlar her yeri işgal etti.
- Computers have invaded every field.
O bizim beyzbol sahamızdır.
- That is our baseball field.
Kate şimdi sahada çalışıyor.
- Kate is running in the field now.