Tom daha büyük bir indirim istiyor.
- Tom wants a bigger discount.
Burada bir çizik var. Bana indirim yapar mısınız?
- There's a scratch here. Could you give me a discount?
Et genellikle sadece kapanış saatinden önce iskonto alır.
- Meat often gets discounted just before closing time.
O daha büyük bir iskonto istedi.
- She wanted a bigger discount.
If you're looking for cheap clothes, there's a discount clothier around the corner.