الإنجليزية - التركية
تعريف of a person, having a lot of hair on the body في الإنجليزية التركية القاموس.
- hairy
- {s} tüylü
Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!
-I'm scared of big, black, hairy tarantulas!
Onun tüylü bir göğsü var.
-He has a hairy chest.
- hairy
- {s} kıllı
Tom kıllı yumruğunu kaldırdı.
-Tom raised his hairy fist.
Tom'un kıllı kolları yok.
-Tom doesn't have hairy arms.
- hairy
- (sıfat) kıllı, tüylü, saçlı, kıl gibi, kıl, tehlikeli, riskli, zor
- hairy
- (Argo) çok zor
- hairy
- heyecanlandırıcı
- hairy
- müthiş
- hairy
- kıl gibi
- hairy
- hairi ness tüylülük
- hairy
- {s} zor
- hairy
- {s} riskli
- hairy
- kıldan yapılmış
- hairy
- mükemmel
- hairy
- ABD
- hairy
- (Tıp) Kıl veya tüylerle örtülü, kıllı, tüylü
- hairy
- (Tıp) Kıla benzer, tüy gibi
- hairy
- {s} argo çok zor
- hairy
- {s} saçlı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of a person, having a lot of hair on the body في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- hairy
of a person, having a lot of hair on the body
الواصلة
of a person, ha·ving a Lot of hair on the bo·dyالنطق
Resimler
المفضلات