Şu masanın altında küçük kahverengi bir köpek var. - There is a small brown dog under that table.
Şu masanın altında küçük kahverengi bir köpek var.
There is a small brown dog under that table.
Koyu kahverengi saçları vardı. - He had dark brown hair.
Koyu kahverengi saçları vardı.
He had dark brown hair.
Sonbaharda yapraklar kahverengileşir. - The leaves turn brown in the autumn.
Sonbaharda yapraklar kahverengileşir.
The leaves turn brown in the autumn.