of a city, local

listen to the pronunciation of of a city, local
الإنجليزية - التركية

تعريف of a city, local في الإنجليزية التركية القاموس.

town
{i} kasaba

Futbol takımımız kasabadaki diğer takımların tümünü yendi. - Our soccer team beat all the other teams in the town.

Küçük kasabada hayat sıkıcıdır. - Life in a small town is boring.

town
{i} ilçe

Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor. - His parents live in the main county town.

town
şehrin iş merkezi
town
belediye

Belediye binası 1895 ve 1897 yılları arasında inşa edildi. - The town hall was built between 1895 and 1897.

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır? - How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?

town
town and gown tüccarlar ile üniversite
town
town council belediye meclisi
town
town clerk kasaba sicil memuru
town
(sıfat) kent
town
town hall belediye binası
town
town house şehirdeki ev
town
megapol
town
çarşı
town
şehir halkı
town
şehrin iş/alışveriş merkezi
town
{i} kent

Kent, büyük bir ordu tarafından savunuldu. - The town was defended by a large army.

Kente düzenli otobüs servisi var mı? - Is there regular bus service to the town?

town
(isim) kent, şehir, ilçe, kasaba, şehir merkezi, şehir halkı
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} town