الإنجليزية - التركية
تعريف of, pertaining to, or affected by alcoholism في الإنجليزية التركية القاموس.
- alcoholic
- alkol içeren
- alcoholic
- {s} alkol
Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.
-I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.
Mike alkollü içkileri içmeyi bıraktı mı?
-Did Mike stop drinking alcoholic drinks?
- alcoholic
- {s} alkollü
Tom alkollü içkileri hiç içmez.
-Tom doesn't drink alcoholic drinks at all.
Alkollü içeceklere elini değdirmez.
-He never touches alcoholic drinks.
- alcoholic
- {i} alkolik
Eğer bir gün alkolik olursam, kesinlikle tatile Antalya'ya gideceğim.
-If I ever turn into an alcoholic, I'll surely go on vacation to Antalya.
Rapor birçok gencin alkolik olduğunu gözler önüne serdi.
-The report revealed that many teenagers are alcoholics.
- alcoholic
- {i} ayyaş
- alcoholic
- (Tekstil) alkolik ( alkollu )
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of, pertaining to, or affected by alcoholism في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- alcoholic
of, pertaining to, or affected by alcoholism
الواصلة
of, pertaining to, or af·fec·ted by al·co·hol·i·smالنطق
Resimler
المفضلات