Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
- In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
Geçmişe bakıldığında, sanırım sen haklıydın.
- In retrospect, I think you were right.
Geçmişe bakıldığında, ona daha saygılı davranmalıydım.
- In retrospect, I should have treated her with more respect.