of, or related to penance; penitential

listen to the pronunciation of of, or related to penance; penitential
الإنجليزية - التركية

تعريف of, or related to penance; penitential في الإنجليزية التركية القاموس.

penitentiary
{i} hapishane

Dan'e eyalet hapishanesinde on yıl hapis cezası verildi. - Dan was given a ten-year sentence at a state penitentiary.

Tom bir eyalet hapishanesinden kaçtı. - Tom escaped from a state penitentiary.

penitentiary
{i} cezaevi

Tom Jackson, ABD polis müdürü, mahkumlara devlet cezaevine kadar eşlik etti. - Tom Jackson, a US Marshal, escorted prisoners to a state penitentiary.

Tom'a bir devlet cezaevinde ömür boyu hapis cezası verildi. - Tom was imprisoned for life at a state penitentiary.

penitentiary
(Askeri) AĞIR SUÇLU CEZAEVİ: Genel olarak. ağır bir suçtan dolayı mahkum edilmiş eski ve azılı mahpuslar için ayrılan hapis, disiplin veya ıslah yeri gibi sivil ceza müessesesi
penitentiary
ıslahevi/cezaev
penitentiary
{s} pişmanlığa ait
penitentiary
{i} ıslahevi
penitentiary
{i} kilise mahkemesi başkanı rahip
penitentiary
{s} suçluları ıslah etme ile ilgili
penitentiary
ağır suçla ilgili
الإنجليزية - الإنجليزية
penitentiary
of, or related to penance; penitential
المفضلات