He has given up running in order to focus on the long jump.
- Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
I want to focus on the future.
- Ben geleceğe odaklanmak istiyorum.
I can't focus on two things at the same time.
- Aynı anda iki şeye odaklanamam.
He has given up running in order to focus on the long jump.
- Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
Tom tried to stay focused.
- Tom odaklanmaya çalıştı.
Let's try and stay focused.
- Odaklanmış kalmaya çalışalım.
I'm focusing on my German!
- Ben Almancama odaklanıyorum!
Tom had trouble focusing.
- Tom'un odaklanma sorunu vardı.
Focus on one thing and do it well.
- Bir şeye odaklan ve onu iyi yap.
I'm focusing on my French.
- Fransızcama odaklanıyorum.
Tom had trouble focusing on what needed to be done.
- Tom neyin yapılması gerektiği konusuna odaklanmakta sorun yaşadı.
Dan's criticisms are sometimes useful in focusing my thinking.
- Dan'in eleştirileri bazen düşünceme odaklanmakda yararlıdır.