He has given up running in order to focus on the long jump.
- Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
Today I can't focus on my work.
- Bugün işime odaklanamam.
He focused on his studies.
- Çalışmalarına odaklandı.
Let's try to stay focused.
- Odaklanmış kalmaya çalışalım.
Tom had trouble focusing.
- Tom'un odaklanma sorunu vardı.
I'm focusing on my German!
- Ben Almancama odaklanıyorum!
Tom and Mary both wanted to focus more on their careers.
- Tom ve Mary her ikisi de kariyerlerine daha fazla odaklanmak istediler.
I tried to focus my attention on reading.
- Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.