Sonuç olarak, fiyatlar yükseldi.
- As a result, prices rose.
Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı.
- The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined.
Bir trafik kazasının sonucu olarak birçok kişi öldürüldü.
- As a result of a traffic accident, several persons were killed.
Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı.
- Many people were left homeless as a result of the earthquake.
Tom bir av tüfeği ile geri geldi.
- Tom came back with a shotgun.
Tom, Mary'yi bir av tüfeği ile vurdu.
- Tom shot Mary with a shotgun.