Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti. - The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair.
Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.
The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair.
Helen bunun doğru olduğunda inatla ısrar ediyor. - Helen stubbornly insists that this is true.
Helen bunun doğru olduğunda inatla ısrar ediyor.
Helen stubbornly insists that this is true.