observant of nice points; punctilious; precise

listen to the pronunciation of observant of nice points; punctilious; precise
الإنجليزية - التركية

تعريف observant of nice points; punctilious; precise في الإنجليزية التركية القاموس.

punctual
zamanında olan
punctual
zamanında yapan
punctual
zamanında gelen
punctual
vaktinde gelen
punctual
(sıfat) dakik
punctual
zamanında olan/yapan
punctual
dakik

Onun dakikliğine güvenemezsin. - You cannot calculate on his punctuality.

O ona dakik olmasını tavsiye etti. - She advised him to be punctual.

punctual
dakika
الإنجليزية - الإنجليزية
punctual
observant of nice points; punctilious; precise
المفضلات