تعريف objective في الإنجليزية التركية القاموس.
- amaç
Erkekler amaçlarına ulaştı.
- The men achieved their objectives.
- nesnel
Nesnel olduğumu düşünüyorum.
- I think I'm objective.
- objektif
Metinler hiç objektif değiller.
- Texts are never objective.
Tamamen objektif olmayabilirim.
- I may not be completely objective.
- (Hukuk) hedef
Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
- That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
- The uprising failed to achieve its objectives.
- tarafsız
Sen tarafsız olmuyorsun.
- You're not being objective.
Tarafsız kalmaya çalış.
- Try to stay objective.
- {s} hedeflenen
- {i} erek
- (Tıp) Duyulur, hissedilir, idrak edilir
- {i} ismin i hali
- {s} amaçlanan
- {i} nesne
Nesnel olduğumu düşünüyorum.
- I think I'm objective.
- {i} mercek
- (Biyokimya) özdek mercek
- (Denizbilim) özdel mercek
- yansız
- (Askeri) HEDEF: Girişilen bir hareketin fiziksel amacı, örneğin ele geçirilmesi ve/veya elde tutulması komutanın planı için çok önemli olan belirli taktik arazi arızası. Ayrıca bakınız: "target"
- (Tıp) Başkaları tarafından müşahede edilir
- (Tıp) Mikroskobun objektifi (adesesi)
- ismin hali
- (Hukuk) maksat
- (Hukuk) gaye
- (Bilgisayar) mesleki hedefi
- (Bilgisayar) mesleki hedef
- gerçek
Tom, Ayn Rand felsefesinin gerçekten tarafsız olduğuna inanmaktadır.
- Tom believes the philosophy of Ayn Rand is truly objective.
- ismin-i hali
- objectivity
- {i} tarafsızlık
- objective account
- Objektif anlatım
- objective analysis
- (Denizbilim,Meteoroloji) objektif analiz
- objective anxiety
- (Pisikoloji, Ruhbilim) nesnel kaygı
- objective correlative
- nesnel karşılık
- objective force level
- (Askeri) amaçlanan kuvvet seviyesi
- objective forecast
- (Meteoroloji) objektif tahmin
- objective function
- (Bilgisayar,Teknik) amaç işlevi
- objective glass
- objektif
- objective item
- (Dilbilim) nesnel madde
- objective methods
- (Gıda) nesnel yöntemler
- objective nouns
- (Dilbilim) nesne görevindeki isimler
- objective orientation
- (Pisikoloji, Ruhbilim) nesnel yönelim
- objective point
- (Askeri) vuruş noktası
- objective pronoun
- (Dilbilim) nesnel adıl
- objective reality
- objektif realite
- objective reality
- (Pisikoloji, Ruhbilim) nesnel gerçeklik
- objective rights
- (Politika, Siyaset) nesnel haklar
- objective scoring
- (Dilbilim) nesnel notlandırma
- objective statement
- (Bilgisayar) hedef belirtici cümle
- objective tax
- (Ticaret) objektif vergi
- objective tax burden
- (Ticaret) objektif vergi yükü
- objective test
- (Pisikoloji, Ruhbilim) nesnel test
- objective test
- (Dilbilim) nesnel sınav
- objective test
- (Askeri) hedef testi
- objective tree
- hedef ağacı
- objective case
- ismin i hali
- objective case
- belirtme yağdayı
- objective function
- amaç fonksiyon
- objective value
- nesnel değer
- objective lens
- objektif mercek
- objective mount
- mercek çerçevesi
- objective noise meter
- objektif gürültü ölçme aygıtı
- objective of
- hedefi
- objective setting
- objektif ayarı
- objective area
- (Askeri) TAARRUZ HEDEF BÖLGESİ: İçinde askeri kuvvetler tarafından ele geçirilmesi veya ulaşılması gereken bir hedef bulunan tanımlanmış bir coğrafi bölge. Bu bölge komuta ve kontrol amaçları için yetki unsuru tarafından tanımlanır
- objective area; operating assembly; operational area; Operations Aerology shipbo
- (Askeri) hedef bölgesi; çalışan donanım; harekat sahası; Harekat Aeroloji Meteoroloji Ve Oşinografi Merkezi (METOC) Bölümü
- objective case
- ismin i hali
- objective case
- nesne
- objective case
- ismin -i hali
- objective correlative
- (Sosyoloji, Toplumbilim) nesnel karşılık (t.s. eliot)
- objective criterion
- nesnel olcut
- objective evidence
- (Nükleer Bilimler) tarafsız delil
- objective folder
- (Askeri) HEDEF DOSYASI: Bir hedef hakkında toplanan ve askeri harekatın icrasında ve planlanmasında kullanılan haberler. Bir hedef dosyası, harita ve şemalar ile arazi engellerini ve buna benzer hususlar hakkında fotoğraf ve bilgileri ihtiva edebilir
- objective folder
- (Askeri) hedef dosyası
- objective force level
- (Askeri) AMAÇLANAN KUVVET SEVİYESİ: Onaylanmış askeri hedefleri elde etmek, görev veya sorumlulukları yerine getirmek için belirli bir zaman içinde ve belirli kaynakları kullanarak ulaşılması gereken askeri kuvvet seviyesi. Ayrıca bakınız: "military requirement"
- objective genitive
- ismin in hali
- objective lens
- (İnşaat) görüntü merceği
- objective performance
- nesnel basarim
- objective plane
- (Askeri) HEDEF SATHI: Toprağa teğet veya hedef sathına uygun satıh, özellikle, bir bomba veya merminin vuruş noktasında bulunan satıh
- objective point
- (Askeri) VURUŞ NOKTASI: Bak. " point of impact"
- objective probability
- nesnel olasilik
- objective rallying point
- (Askeri) hedef toparlanma bölgesi
- objective rallying point
- (Askeri) Hedefte toplanma bölgesi
- objective value
- (Ticaret) nesnel kıymet
- objective value
- (Ticaret) tarafsız değer
- objective value
- (Ticaret) objektif değer
- objectives
- (Dilbilim) amaçlar
Erkekler amaçlarına ulaştı.
- The men achieved their objectives.
- objectives
- hedefler
Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
- The uprising failed to achieve its objectives.
Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
- The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- objectively
- tarafsızca
Birinin kendi inançlarını tarafsızca analiz etmesi zordur.
- It is difficult to objectively analyze one's own beliefs.
Bazı kültürler tarafsızca diğerlerinden daha iyidir.
- Some cultures are objectively better than others.
- objectivity
- nesnellik
- advanced development objective
- (Askeri) ileri geliştirme hedefi
- objectively
- nesnel
- objectively
- nesnel bir şekilde
- documented objective evidence
- belgelenmiş nesnel kanıt
- objectively
- nesnel olarak
- business objective
- iş hedefi
- educational objective
- eğitim amacı
- fixed focus objective
- sabit odaklı objektif
- intermediate objective
- ara hedef
- learning objective
- objektif öğrenme
- long-term objective
- uzun vadeli hedefi
- meet the objective
- Amacına ulaşmak, hedefine ulaşmak, maksatına ulaşmak
A building must serve the needs and purposes of the people who use it. If the building does this, then the architect has met the objective.
- multi-objective
- çok amaçlı
- regard as objective
- karşılamak amacı
- War Consumables Distribution Objective
- (Askeri) Harp Kabilisarf Maddelerinin Dağıtımı
- achieve one's objective
- amacına ulaşmak
- advanced development objective
- (Askeri) İLERİ GELİŞTİRME HEDEFİ (HV.): Aşağıdaki hususların temini yolunda yapılacak çalışmaların genel niteliklerini gösterir; (a) Mevcut teknolojik imkanlar ötesinde yapılması düşünülen uzun vadeli bir harekat ihtiyacını yerine getirmek, (b) Mümkün olan askeri bir uygulama ile önemli teknolojik ilerleme kaydetmek
- aim at its objective
- hedefine yönelmek
- air force objective series papers
- (Askeri) HAVA KUVVETLERİ HEDEF DÖKÜMANLARI SERİSİ: Yayınlanma tarihinden itibaren 5: 15 yıllık bir devreyi kapsayan uzun vadeli program hedeflerinin, prensip hedeflerinin, plan direktiflerinin, kuvvetlerin, kuvvet programlarının, vazifelerin, görevlerin ve çeşitli hedeflerin resmi şekilde belirtilmesini, münasip şekilde koordine edilmesini ve yetkili bir belge ve direktif mahiyetinde, her an faydalanılabilecek bir kaynak halinde elde bulundurulmasını temin için hazırlanmış dokümanlar. AIR FORCE OF THE UNITED STATES: AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ HAVA İHTİYAT KUVVETLERİ: Bu terimi; ABD Muvazzaf Hava Kuvvetlerini ifade eden "United States Air Force" ile karıştırmamalıdır. AIR FORCE PERSONNEL (ON DUTY) WITH THE ARMY: KARA ORDUSUNDA GÖREVLİ HAVA PERSONELİ: Hava Kuvvetleri komutanının emirleriyle belirli özel görevler için Kara Kuvvetleri Komutanlığı teşkilleri emrine verilmiş, Hava Kuvvetlerine mensup askeri personel. Bunlar hava kuvvetleri kuvvesine dahildirler
- air objective
- (Askeri) HAVA HEDEFİ
- amphibious objective area
- (Askeri) amfibi hedef bölgesi
- amphibious objective area
- (Askeri) AMFİBİ HEDEF BÖLGESİ: Amfibi görev kuvveti tarafından emniyete alınacak olan hedefin bulunduğu yer içinde komuta ve kontrol, amaçları için başlangıç direktifinde belirlenen coğrafi bölge. Bu bölge, amfibi görev kuvvetinin vazifesinin başarılmasına imkan tanıyacak büyüklükte olmak ve gerekli deniz, hava ve kara harekatının yürütülmesi için yeteri büyüklükteki bir bölgeyi sağlamak zorundadır
- amphibious objective study
- (Askeri) AMFİBİ HEDEF ÇALIŞMASI: Amfibi harekat planlaması için gereken bir daimi veya yarı daimi yapıdaki temel istihbarat bilgilerini sağlamak üzere tasarlanan bir çalışma. Her bir çalışma; stratejik mahale, amfibi vasıtalar tarafından ele geçirilme hassasiyetine ve diğer düşüncelere göre seçilen özel bir bölge ile ilgilidir
- aperture of objective
- objektif çapı
- corporate objective
- kurumsal amaç
- corporate objective
- kurumsal hedef
- environment quality objective
- çevre kalite amacı
- environmental quality objective
- çevre kalite hedefi
- general mobilization reserve material objective
- (Askeri) GENEL SEFER YEDEĞİ MALZEME HEDEFİ: İdhar edilmiş harp yedeği ihtiyaç toplamı hariç, sefer yedeği malzeme hedefi. Bu terim ancak, tek yönetici (single manager) kalemlerine uygulanır. Ayrıca bakınız: "mobilization reserves"
- immerson objective method
- imersiyon objektif methodu
- initial objective
- (Askeri) İLK HEDEF: Bak. "objective"
- intelligence program objective memorandum
- (Askeri) istihbarat programı hedef memorandumu
- intermediate objective
- (Askeri) ARA HEDEF: Esas hedefe ulaşabilmek için ele geçirilmesi veya imha edilmesi gereken kilit noktası (key position) önemli bir nokta veya hedef
- limited objective attack
- (Askeri) MAHDUT HEDEFLİ TAARRUZ: Genel olarak, düşman cephe hattı üzerinde veya yakınında bulunan belirli tek bir hedefe yapılacak kısa hedefli taarruz. Buna, kısaca, (limited attack) da denir
- material objective
- (Askeri) CANSIZ HEDEF: İnsan vesaire gibi canlı hedefler dışındaki hedef
- materiel inventory objective
- (Askeri) malzeme envanter hedefi
- materiel inventory objective
- (Askeri) MALZEME ENVANTER HEDEFİ: M gününde bir malzeme ikmal ve tahliye kanalı temin etmek ve teçhiz etmek için ve onaylanmış ABD kuvvet yapısı (faal ve yedek) ABD malzeme desteğine tahsis edilmiş Müttefik kuvvetleri, savaş malzemesi planlama amaçları için idame ettirmek amacıyla elde hazır bulundurulması gereken malzeme miktarı. Savaş malzeme ihtiyacının, savaş malzeme istihsali imkan ve kabiliyeti ve savaş malzeme istihsali düzenlemelerini aştığı miktardır. M-günü kuvvet malzeme ihtiyaçları ve savaş yedek malzeme ihtiyaçlarını içerir
- mobilization reserve material objective
- (Askeri) SEFER YEDEĞİ MALZEME HEDEFİ: Hesaplanmış, sefer yedeği malzeme ihtiyacından; maddenin topyekün vazife, modernleşme, depolama özelliği, depolama ve bakım faaliyetleri yönlerinden taşıdığı önemi gözden geçirildikten sonra, bir kuvvet komutanlığı veya tek yönetici (single manager) nin stoklanmasını tavsiye ettiği miktar. Bu miktar, hesaplanmış sefer yedeği malzeme ihtiyacının aynı da olabilir. Ayrıca bakınız: "mobilization reserves"
- mobilization reserve materiel procurement objective
- (Askeri) SEFER YEDEĞİ MALZEME TEDARİK HEDEFİ: Yürürlükteki Müşterek stratejik hedefler planını desteklemek üzere, bir maddeden, barış zamanı, barış kuvveti malzeme tedarik hedefine ilaveten, tedariki gereken miktar. Sefer yedeği malzeme hedefini, sefer yedeği stok üzerine çıkaran bu miktardır. Ayrıca bakınız: "mobilization reserves"
- multiple objective defense
- (Askeri) ÇOK HASSAS NOKTALI HASSAS BÖLGE SAVUNMASI: Düşman hava taarruzundan müteessir olabilecek muhtelif tesisleri ihtiva eden 2000 yardadan fazla çaptaki bir bölgenin aktif hava savunması
- objectively
- objektif olarak
Benim kültürüm objektif olarak onlarınkinden daha üstün.
- My culture is objectively superior to theirs.
- objectively
- z. nesnel olarak
- objectiveness
- {i} tarafsızlık
- objectiveness
- (isim) tarafsızlık
- objectiveness
- kıyı seyri
- objectivity
- objektiflik
- objectivity
- (isim) tarafsızlık
- objectivity
- afakilik
- peacetime force material procurement objective
- (Askeri) BARIŞ GÜCÜ MALZEME TEDARİK HEDEFİ: Bir madde ile ilgili barış gücü malzeme miktarını barış gücü malzeme ihtiyacı ile denkleştirmek için barışta bu maddeden tedarik edilmesi gereken miktar. Bu, barış gücü malzeme ihtiyacının barış gücü malzeme miktarını tecavüz ettiği miktardır. Bak. "mobilization reserves"
- personal objective
- bireysel hedef
- procurement objective
- (Askeri) PERSONEL TEDARİK PLANI; PERSONEL TEDARİK HEDEFİ: Kara Kuvvetlerinin belirli sayı ve rütbede personel tedarik yetkisi
- program objective memorandum
- (Askeri) program amacı muhtırası
- project objective
- proje hedefi
- psychological warfare objective
- (Askeri) PSİKOLOJİK HARP HEDEFİ: Ulaşılması, psikolojik harpten faydalanılarak gerçekleştirilecek veya kolaylaştırılacak askeri, politik, ekonomik veya başka mahiyette bir hedef. Bak. "psychological warfare"
- qualitative material development objective
- (Askeri) MALZEME NİTELİK GELİŞTİRME HEDEFİ: Yeni malzeme geliştirilmesiyle ilgili ve tatbik imkanı, bir malzeme nitelik şartının tespitine müsaade edecek derecede kesin bir karara bağlanmayan bir askeri ihtiyaca ait ve Kara Kuvvetleri Komutanlığınca onaylanmış bir rapor
- realize an objective
- amaç gerçekleştirmek
- recruiting objective
- (Askeri) GÖNÜLLÜ ASKER ALMA HEDEFİ, GÖNÜLLÜ ASKER ALMA GAYESİ: Gönüllü asker alma hizmeti (recruiting service) tarafından belirli bir süre içinde temin edilecek personel miktarını tespit eden maksat, gaye
- requirements objective
- (Askeri) lojistik destek hedefi
- requirements objective
- (Askeri) İHTİYAÇ HEDEFİ, GAYE İHTİYAÇLAR: Elde bulundurulacak ve herhangi bir anda verilecek emir, cereyan etmekte olan harekatı ve hedefleri destekleyecek azami malzeme miktarı. Bu miktar; yeniden sipariş devresi miktarı, tedarik süresi miktarı, ikmal seviyesi emniyet payı, korunabilir sefer yedeği malzeme hedefleri veya acil ikmal seviyesi ve icabında idhar edilmiş harp yedeği ihtiyaç şeklinde gösterilen ihtiyaçların toplamından ibarettir
- requirements objective
- (Askeri) ihtiyaç hedefi
- requisitioning objective
- (Askeri) GAYE İSTEK SEVİYESİ: Devam etmekte olan harekatı desteklemek için elde veya emre hazır bulundurulması gerekli azami malzeme miktarı. Bu miktar; işletme ikmal seviyesi; emniyet seviyesi ile yerine göre sipariş ve sevk süresi veya tedarik süresi olarak gösterilen stoklar toplamından ibarettir. Ayrıca bakınız: "level of supply"
- seizing the objective
- (Askeri) Hedefi yakalamak SELECTION OF AGENCIES FOR
- small objective defense
- (Askeri) HASSAS NOKTA SAVUNMASI: Çapı 2000 veya daha az yarda olan bir bölgenin aktif hava savunması
- stockage objective
- (Askeri) STOK HEDEF: Yapılmakta olan harekatı desteklemek için elde bulundurulması gerekli malzeme azami miktarı. Bu miktar, işletme ikmal seviyesi ile ikmal seviyesi emniyet payı halinde gösterilen stoklar toplamından ibarettir. Bak. "level of supply"
- surface objective
- (Askeri) SU ÜSTÜ HEDEFİ: Su üzerinde bulunan her çeşit hedef
- testing objective
- (Dilbilim) sınama amacı
- the objective case
- dilb. -i hali, akuzatif, yükleme durumu
- total materiel objective
- (Askeri) TOPLAM MALZEME HEDEFİ: Barış gücü malzeme ihtiyacı ile sefer yedeği malzeme toplamı. Ayrıca bak "mobilizatıon reserves"
- total materiel procurement objective
- (Askeri) TOPLAM MALZEME TEDARİK HEDEFİ: Malzeme tedarik hedefi toplamı. Bir maddeden, malzeme hedefi mevcudu aştığı takdirde, toplam malzeme hedefiyle dengelemek için barışta tedarik edilmesi gereken miktar. Bu miktar aynı zamanda barış gücü malzeme tedarik hedefi ile sefer malzeme tedarik hedefinin toplamıdır. Ayrıca Bak " mobilization reserves"
- transient objective
- (Askeri) GEÇİCİ HEDEF: Bombalanması mümkün hedefler olarak gözönüne alınan, geçici yapılar ve askeri tesisler
- transient objective
- (Askeri) geçici hedef
- underwater objective
- (Askeri) SUALTI HEDEFİ: Sualtında bulunan veya su altında hareket eden herhangi bir hedef