O, tepeye ulaşamayacak kadar çok kısa.
- She's too short to reach the top.
Sonunda, onlar dağın tepesine ulaştı.
- At last, they reached the top of the mountain.
Biz her zaman altta değil ve üstte olabilir miyiz?
- May we always be on top and not at the bottom.
Kayakları arabanın üstüne koydu.
- He put the skis on top of the car.
Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu.
- Tom put his wallet on top of the dresser.
Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.
- Many top athletes take ice baths after workouts.
Biraz pahalı olsalar bile, ben daime en iyi ürünleri satın alırım.
- I always buy a top quality product even if it is slightly more expensive.
What're you doing up here?
- Was machst du hier oben?
What are you doing up here?
- Was machst du hier oben?