o zamandan

listen to the pronunciation of o zamandan
التركية - الإنجليزية
from then
thence
o zaman
then

I cannot believe you did not see him then. - O zaman onu görmediğine inanmıyorum.

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

o zamandan beri
since

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

Tom hasn't seen Mary since then. - Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi.

o zamandan beri
ever since

We have been friends ever since. - O zamandan beri arkadaşız.

Tom came to Japan three years ago and has been living here ever since then. - Tom üç yıl önce Japonya'ya geldi ve o zamandan beri burada yaşamaktadır..

o zaman
at the time

Tom claims he was drunk at the time. - Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.

I was off duty at the time. - Ben o zaman görevde değildim.

o zaman
when then
o zamandan beri
since that time
o zamandan beri
thenceforth
O zaman
that time

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

O zaman
that the time
O zamandan beri
ever since that time
O zamandan beri
Since then

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

Tom hasn't seen Mary since then. - Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi.

o zaman
in that case
o zaman
then of
o zamandan beri
thenceforward
o zaman
at that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

o zaman
at that case
o zaman
by then

By then, however, it was too late. - Ancak, o zamana kadar, çok geçti.

I'll be back by then. - O zamana kadar döneceğim.

o zaman
thereat
o zamandan
المفضلات