My father had never been abroad until then.
- O zamana kadar babam hiç yurt dışında bulunmadı.
Until then, Tom had never seen Mary in jeans.
- O zamana kadar, Tom Mary'nin kot pantolon giydiğini hiç görmedi
Tom may be back by then.
- Tom o zamana kadar geri dönebilir.
Can you finish by then?
- O zamana kadar bitirebilir misin?
We will start at two o'clock if it has stopped raining by that time.
- O zamana kadar yağmur durursa biz saat ikide başlayacağız.
I found all the shops closed by that time.
- O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.
Not till then did I realize the danger of the situation.
- O zamana kadar durumun tehlikesini fark etmedim.
What do I do till then?
- O zamana kadar ne yaparım?