Until then, we are postponing the execution.
- O zamana kadar, infazı erteliyoruz.
It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then.
- Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.
Can you finish by then?
- O zamana kadar bitirebilir misin?
I'll be back by then.
- O zamana kadar döneceğim.
They had been married for ten years by that time.
- Onlar o zamana kadar on yıl evliler.
We will start at two o'clock if it has stopped raining by that time.
- O zamana kadar yağmur durursa biz saat ikide başlayacağız.
We'll just have to wait till then.
- Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
What do I do till then?
- O zamana kadar ne yaparım?