o zamana kadar

listen to the pronunciation of o zamana kadar
التركية - الإنجليزية
thus far
until when
until then

My father had never been abroad until then. - O zamana kadar babam hiç yurt dışında bulunmadı.

Until then, Tom had never seen Mary in jeans. - O zamana kadar, Tom Mary'nin kot pantolon giydiğini hiç görmedi

by then

I'll be back by then. - O zamana kadar döneceğim.

By then, however, it was too late. - Ancak, o zamana kadar, çok geçti.

by that time

By that time I'll have already left. - O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.

They had been married for ten years by that time. - Onlar o zamana kadar on yıl evliler.

till then

The food supplies will not hold out till then. - Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.

I hope this good weather will hold till then. - Umarım bu iyi hava o zamana kadar devam edecek.

o zamana kadar
المفضلات