o nun

listen to the pronunciation of o nun
التركية - التركية

تعريف o nun في التركية التركية القاموس.

onun
O zamirinin tamlayan durumu eki almış biçimi
التركية - الإنجليزية
he s
onun
his

This is John and that is his brother. - Bu John'dur ve o da onun biraderidir.

His girlfriend is Japanese. - Onun kız arkadaşı Japon.

onun
her

She promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

Her hands were as cold as ice. - Onun elleri buz kadar soğuktu.

onun
its

You will have guessed its meaning by the end of the chapter. - Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.

No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself. - Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.

onun
hers

She was advised by him not to go there by herself. - Onun tarafından oraya tek başına gitmemesi tavsiye edildi.

Tom told Mary that he didn't think it was a good idea for her to go jogging in the park by herself. - Tom Mary'ye onun parkta tek başına yürüyüşe gitmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.

onun
thereof
onun
his; her; its
o nun
المفضلات