His name is Tomoyuki Ogura.
- Onun adı Tomoyuki Ogura.
His daughter is eager to go with him anywhere.
- Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
Her hands were as cold as ice.
- Onun elleri buz kadar soğuktu.
By 2030 twenty-one percent of its population will be over sixty-five.
- 2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.
No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself.
- Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.
My books are in Romanian; hers are in English.
- Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.
Tom told Mary that he didn't think it was a good idea for her to go jogging in the park by herself.
- Tom Mary'ye onun parkta tek başına yürüyüşe gitmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.