oğulluk

listen to the pronunciation of oğulluk
التركية - الإنجليزية
prov. stepson
being a son, sonship
prov. adopted son
adopted son
oğul
son

Tom blamed Mary for the accident that killed their son. - Tom oğullarını öldüren kaza için Mary'yi suçladı.

He distributed his land among his sons. - O, arazisini oğulları arasında dağıttı.

oğul
descendant
oğul
swarm
oğul
swarm of bees
oğul
boy

My boys are all grown up. - Benim bütün oğullarım büyüdü.

My boys are my everything. - Oğullarım benim her şeyimdir.

oğul
a cluster of bees
oğul
cadet
oğul
junior
oğul
son, boy; swarm of bees
oğul
cion
oğul
(arı) cluster
oğul
swarn
التركية - التركية
oğulluk
المفضلات