oğlum

listen to the pronunciation of oğlum
التركية - الإنجليزية
my son

My son wants to be a Lincoln. - Oğlum bir Lincoln olmak istiyor.

Did you hear my son play the violin? - Oğlumun keman çaldığını duydun mu?

son

You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job. - Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.

Our son died during the war. - Oğlumuz savaşta öldü.

sonny
oğul
son

The elder sons are now quite independent of their father. - Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.

He distributed his land among his sons. - O, arazisini oğulları arasında dağıttı.

oğlum ile beraberim
I am with my son
oğlum yaralandı
My son is hurt
oğul
descendant
oğul
swarm
oğul
swarm of bees
oğul
boy

My boys are all grown up. - Benim bütün oğullarım büyüdü.

My boys are my everything. - Oğullarım benim her şeyimdir.

oğul
a cluster of bees
oğul
cadet
oğul
junior
oğul
son, boy; swarm of bees
oğul
cion
oğul
(arı) cluster
oğul
swarn
التركية - التركية
oğlum
المفضلات