His son became a famous pianist.
- Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
Tom and Mary have one daughter and two sons.
- Tom ve Mary'nin bir kızı ve iki oğlu var.
Paul has three sons. They look very much alike.
- Paul'ün üç oğlu var. Onlar birbirine çok benziyor.
He behaved badly to his sons.
- O, oğullarına kötü davrandı.
Tom blamed Mary for the accident that killed their son.
- Tom oğullarını öldüren kaza için Mary'yi suçladı.
My boys are my everything.
- Oğullarım benim her şeyimdir.
My boys are all grown up.
- Benim bütün oğullarım büyüdü.