التركية - الإنجليزية
تعريف oğlan في التركية الإنجليزية القاموس.
- {i} boy
The little boy is at the zoo.
-Küçük oğlan hayvanat bahçesinde.
There was an interesting story in the letter to the boy.
-Oğlana gönderilen mektupta ilginç bir öykü vardı.
- playing cards jack
- catamite
- boy; jack; gay, queen, queer, pansy
- laddie
- nipper
- boy; youth
- queen
- jack
Jack is an evil boy full of evil ideas.
-Jack kötü düşüncelerle dolu kötü bir oğlan.
- pansy
- sodomite
- ganymede
- tenon
- garcon
- oğlan dayıya, kız halaya çeker
- (Atasözü) A boy will take after his maternal uncle, and a girl will take after her paternal aunt
- koca oğlan
- bear
- esas oğlan
- (Argo) main male character
- esas oğlan
- leading man
- kara oğlan
- 1. swarthy boy. 2. gypsy
- kız oğlan kız
- virgin, maiden erden, bakire
- kız oğlan/ oğlan kız
- virgin, maiden
- tele oğlan
- callboy
- yaramaz oğlan
- imp
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف oğlan في التركية التركية القاموس.
- İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, bacak, vale
- Cinsel bakımdan erkeklerin zevkine hizmet eden sapık erkek
- Yetişkin erkek
- iskambil kâğıtlarında bacak, vale
- Erkek çocuk
- oğlan evi
- Nişan, düğün gibi törenlerde erkek tarafının bulunduğu ev
- kız oğlan
- Kız oğlan kız
- kız oğlan kız
- Cinsel ilişkide bulunmamış, bakire, erden