Eğer eğerler ve fakatlar şekerleme ve çerez olsalar, hepimiz neşeli bir Noel yaparız.
- If ifs and buts were candy and nuts, we'd all have a merry Christmas.
Sincap bütün çerezi yedi.
- The squirrel ate all the nuts.
Tom'un yer fıstığı hariç sert kabuklu yemişlere alerjisi vardır.
- Tom is allergic to nuts, but not peanuts.
E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
- Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
Senin annen altı dil konuşuyor - Bu çılgınlık.
- Your mom speaks six languages — that's nuts.
Tom somunları sıkıştırdı.
- Tom tightened the nuts.
Senin annen altı dil konuşuyor - Bu çılgınlık.
- Your mom speaks six languages — that's nuts.
Sanırım çılgın olduğumu düşünüyorsun.
- I suppose you think I'm nuts.
Tom ve Mary'nin deli olduğunu düşündüm.
- I thought Tom and Mary were nuts.
Fikrimi söylediğim son kişi deli olduğumu düşündü.
- The last person I told my idea to thought I was nuts.
The referee made a bad call against the home team and the crowd went nuts.
After living on the island alone for five years, he eventually went nuts.
... And people said, you're nuts. ...
... is nuts, but I am trying to persuade people to have children that they can take care of ...