numaralarıyla

listen to the pronunciation of numaralarıyla
التركية - الإنجليزية
by numbers
numara
trick

You can't teach an old dog new tricks. - Siz yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz.

Tom performed a magic trick. - Tom sihirli bir numara yaptı.

numara
number

Did you write down the telephone number? - Telefon numarasını not ettin mi?

Selena Gomez's second album hit Billboard Magazine's top two hundred albums chart at number four. - Selena Gomez'in ikinci albümü Billboard Magazine'in top iki yüz albüm tablosunda dört numaraya yerleşti.

numara
bit
numara
{i} show

Can you show me another magic trick? - Bana bir sihir numarası daha gösterebilir misin?

Tom showed me a magic trick. - Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.

numara
{i} act

Dan didn't even act sick. - Dan hasta numarası yapmadı bile.

Actually, I should know it. Wait a minute, let me remember. Exactly! The atomic number of radium is 88. - Aslında, bunu bilmem gerekir. Bir dakika bekle, hatırlamama izin ver, Kesinlikle! Radyum elementinin atom numarası 88'dir

numara
size

What is his shoe size? - Onun ayakkabı numarası ne?

What size shoes do you wear? - Kaç numara ayakkabı giyiyorsun.

numara
no
numara
pretence
numara
mark
numara
check

Check the number in the phone book. - Telefon rehberinde numarayı kontrol edin.

numara
gimmick
numara
figure
numara
performance
numara
(Bilgisayar) preset to
numara
disguise
numara
skulduggery
numara
note

I made a note of the telephone number. - Telefon numarasını not aldım.

Let me put down your new phone number in my notebook. - Yeni telefon numaranı bilgisayarıma kaydedeyim.

numara
grade
numara
affectation
numara
pretense
numara
stunt
numara
(identifying) number (e.g. house number, license-plate number)
numara
number " rakam; grade, mark; (giysi, vb.) size; performance, act, stunt; trick, ruse
numara
(numerical) size (of a pair of shoes)
numara
slang trick, fast one, number
numara
grade (in a course)
numara
number (performance done as one part of a show)
numara
ruse
التركية - التركية

تعريف numaralarıyla في التركية التركية القاموس.

numara
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam. Ölçü, derece
numara
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı
numara
Hile, düzen
numara
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı. Öğrenciye verilen not: "Ben ki coğrafya derslerinde daima tam numara almış bir zabitim."- R. N. Güntekin
numara
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
numara
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı
numara
Ölçü, derece
numara
Eğlendirici oyunlardan her biri: "Bu numaralar da olmasa yazlık bahçelerin tadı olmayacak."- B. Felek
numara
Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı
numara
Bir telefonun açılmasını sağlayan sayılar
numara
Öğrenciye verilen not
numara
Hile, düzen: "Bırak şimdi numarayı."- H. Taner
numara
Eğlendirici oyunlardan her biri
numaralarıyla
المفضلات