Benim her zaman bir not defterim var.
- I always have a notepad.
Tom bir dolmakalem ve bir not defteri çıkardı.
- Tom took out a pen and a notepad.
Defterinizi ve kalemlerinizi çıkarın.
- Get out your notebooks and pens.
O, defterinde kitaptaki bir resmin kopyesini çizmişti.
- In her notebook, she drew a copy of the picture that was in the book.
Bu not defteri iki Hollanda parası.
- The notebook cost two florins.
Tom not defterini kapattı ve onu evrak çantasına koydu.
- Tom closed his notebook and put it in his briefcase.
Jim dizüstü bilgisayarında bir şeyler yazmaya koyuldu.
- Jim set out to write something in his notebook.
Benim dizüstü bilgisayarıma adınızı yazar mısınız?
- Would you write your name in my notebook?