O, konu üzerine tanınmış bir otoritedir.
- He is a recognized authority on the subject.
Yıllar önce bu ilke yaygın olarak tanınmıştır.
- Years ago this principle was widely recognized.
O dilbilim uzmanı olarak tanınmaktadır.
- She is recognized to be an expert on linguistics.
Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
- Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
- She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
- She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.