not specific or particular

listen to the pronunciation of not specific or particular
الإنجليزية - التركية

تعريف not specific or particular في الإنجليزية التركية القاموس.

general
genel

Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır. - Generally speaking, the climate in England is mild.

İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi. - The labor unions had been threatening the government with a general strike.

general
avam
general
takribi
general
{i} tarikat lideri
general
{i} orgeneral
general
general delivery postrestant
general
halk

Genel halkın adaylar hakkında ne düşündüğünü anketlerin bize söylemesine güvenebileceğimizi sanmıyorum. - I don't think we can trust the polls to tell us what the general populace thinks about the candidates.

İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür. - The British people in general are extremely fond of their pets.

general
{s} tahmini
general
{s} baş

General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi. - The general decided to launch an offensive against the enemy camp.

Belediye başkanı halka hitap etti. - The mayor addressed the general public.

general
umumiyetle
general
{s} umumi
general
(Tıp) Genel, umumi, generalis
general
general averagebüyük avarya
general
(Askeri) GENERAL: Konuşmalarda, her derecedeki generallere verilen sıfat
general
genel mahiyette
general
{i} general
general
(sıfat) genel, yaygın, tahmini, baş, umumi, şef
general
{s} yaygın
general
(isim) general, genel ilkeler, orgeneral, komutan, tarikat lideri
الإنجليزية - الإنجليزية
general
not specific or particular

    الواصلة

    not spe·cif·ic or par·ti·cu·lar

    التركية النطق

    nät spısîfîk ır pırtîkyılır

    النطق

    /ˈnät spəˈsəfək ər pərˈtəkyələr/ /ˈnɑːt spəˈsɪfɪk ɜr pɜrˈtɪkjəlɜr/
المفضلات