not perceiving or knowing

listen to the pronunciation of not perceiving or knowing
الإنجليزية - التركية

تعريف not perceiving or knowing في الإنجليزية التركية القاموس.

unconscious
{s} baygın

Tom yerde baygın yatıyordu. - Tom was lying unconscious on the floor.

Tom kaldırımda baygın yatıyordu. - Tom was lying unconscious on the sidewalk.

unconscious
{s} kendinden geçmiş
unconscious
{s} bilinçsiz

Tom Mary'yi mutfak zemininde bilinçsizce yatarken buldu. - Tom found Mary lying unconscious on the kitchen floor.

Tom bilinçsiz değildi. - Tom wasn't unconscious.

unconscious
kendinde değil

Birkaç gündür kendinde değildi. - He was unconscious for several days.

unconscious
(Tıp) inkonsiyans
unconscious
bilmeden
unconscious
bilinçaltı
unconscious
(Sosyoloji, Toplumbilim) bilinçdışı [freud] bilinçaltı
unconscious
{s} bilinçaltı ile ilgili
unconscious
psikiy
unconscious
{s} kasıtsız
unconscious
unconsciouslybilinçsiz olarak
unconscious
unconsciousnessbilinçsizlik
unconscious
farkında olmadan
unconscious
(Tıp) Freud nazariyelerine göre zihnin bilinç kısmı
unconscious
(Tıp) Bilinçsiz, hissisz
unconscious
{s} farkında olmayan
unconscious
(sıfat) kendinden geçmiş, baygın, şuursuz, bilinçsiz, bilmeden, kasıtsız, habersiz, farkında olmayan, bilinçaltı ile ilgili
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} unconscious
not perceiving or knowing

    الواصلة

    not perceiving or know·ing

    التركية النطق

    nät pırsivîng ır nōîng

    النطق

    /ˈnät pərˈsēvəɴɢ ər ˈnōəɴɢ/ /ˈnɑːt pɜrˈsiːvɪŋ ɜr ˈnoʊɪŋ/
المفضلات