الإنجليزية - التركية
تعريف not openly shown, engaged in, or avowed : hidden في الإنجليزية التركية القاموس.
- covert
- üstü kapalı
- covert
- gizli kapaklı
- covert
- (Tekstil) çatı
- covert
- örtülü
- covert
- gizli
Sami'nin gizli bir kötü mizacı vardı.
-Sami had a covert evil nature.
Biz gizli bir göreve gönderiliyoruz.
-We are sent on a covert mission.
- covert
- saklı
- covert
- {i} sığınak
- covert
- çalılık
- covert
- {i} kalın bir tür kumaş
- covert
- covertly gizli olarak
- covert
- kuşlarda kanat örtü tüyleri
- covert
- zevcin himayesi altında
- covert
- {i} saklanılan yer
- covert
- kaplama
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف not openly shown, engaged in, or avowed : hidden في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- covert
not openly shown, engaged in, or avowed : hidden
الواصلة
not openly shown, en·gaged in, or a·vowed : hid·denالنطق
Resimler
المفضلات