not honest or upright

listen to the pronunciation of not honest or upright
الإنجليزية - التركية

تعريف not honest or upright في الإنجليزية التركية القاموس.

unfaithful
{s} sadakâtsiz

Alice, Eric'e karşı sadakatsizdi. - Alice was unfaithful to Eric.

Mary Tom'u kendine karşı sadakatsiz olmakla suçladı. - Mary accused Tom of being unfaithful to her.

unfaithful
vefasız

Endişelenme. Karın vefasız değil. - Don't worry. Your wife is not unfaithful.

Dan karısının vefasız olduğunu keşfetti. - Dan discovered that his wife had been unfaithful.

unfaithful
sadakatsiz eş
unfaithful
eşine sadık olmayan
unfaithful
eşini aldatan
unfaithful
unfaithfulnesssadakatsizlik
unfaithful
{s} güvenilmez, yanlış: unfaithful
unfaithful
{s} vefasız, hakikatsiz; sadakatsiz: unfaithful friend vefasız arkadaş. unfaithful spouse sadakatsiz eş
unfaithful
unfaithfully sadakatsiz bir sekilde
unfaithful
{s} güvenilmez
unfaithful
{s} aslına uygun olmayan
unfaithful
eski inançsız
الإنجليزية - الإنجليزية
unfaithful
not honest or upright

    الواصلة

    not hon·est or up·right

    التركية النطق

    nät änıst ır ıprayt

    النطق

    /ˈnät ˈänəst ər əpˈrīt/ /ˈnɑːt ˈɑːnəst ɜr əpˈraɪt/
المفضلات