Onun konuşma şeklinde tonlama bulunmamaktadır.
- Intonation is absent in his way of speaking.
O, hastalık nedeniyle yoktu.
- He was absent owing to illness.
Bazı kedilerde kuyruklar yok.
- Tails are absent in some cats.
Bugün derste bulunmayan birçok öğrenci vardı.
- There was a lot of students absent from class today.
Yüzünde dalgın bir bakış vardı.
- He had an absent look on his face.
Tom çok dalgındır ve bazen çocukları okuldan almayı unutur.
- Tom is quite absent-minded and sometimes forgets to pick the kids up from school.