Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
- Those young men are independent of their parents.
O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.
- In those days, America was not independent of the United Kingdom.
O, akıllı ve özgür bir kız.
- She's a smart and independent girl.
Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
- When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.
- John wanted to be completely independent of his family.
O daha bağımsız olmak istiyor.
- He wants to be more independent.
Oğlum her zaman çok başına buyruktu.
- My son has always been very independent.
Tom çok başına buyruktu.
- Tom was very independent.
... the face be employment crisis Europe I'm not dependent on the government ...