not deep) impression; a slight (i

listen to the pronunciation of not deep) impression; a slight (i
الإنجليزية - التركية

تعريف not deep) impression; a slight (i في الإنجليزية التركية القاموس.

slight
{s} hafif

Bir sinir hücresi hafif bir uyarıcıya yanıt verir. - A nerve cell responds to a slight stimulus.

Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu. - She stood silently, her head tilted slightly to one side.

slight
{s} önemsiz
slight
{s} azıcık
slight
yüzeysel
slight
hiçe sayma
slight
küçümsemek
slight
aşağılamak
slight
zayıf
slight
{s} öylesine
slight
{f} önemsememek
slight
(fiil) önemsememek, hiçe saymak, hafife almak, saygısızlık etmek, hakaret etmek, ihmal etmek, geçiştirmek
slight
{s} ufak ve ince yapılı; ince
slight
{s} ufak (bir bahane)
slight
{i} önemsememe
slight
{f} saygısızlık etmek
slight
{i} hakaret
slight
{f} hakaret etmek
slight
{s} sudan
slight
{f} adam yerine koymamak; önemsememek
slight
{s} karaktersiz
الإنجليزية - الإنجليزية
slight