Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

not copied nor produced by imitation

listen to the pronunciation of not copied nor produced by imitation
الإنجليزية - التركية

تعريف not copied nor produced by imitation في الإنجليزية التركية القاموس.

original
{i} orijinal

Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler. - The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.

Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır. - This poem was originally written in French.

original
{i} asıl

Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi. - Ali learnt the Persian language to be able to read the The Mathnawi of Jalaluddin Rumi in original text.

Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır. - This land was expropriated from its original owner decades ago.

original
kopya olmayan
original
başlangıç

Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi. - Originally, Abraham Lincoln wanted all slaves to be deported to Africa or the Caribbean.

Ben başka bir iş yapmak için başlangıçta işe alındım. - I was hired originally to do another job.

original
hamıdan seçilen
original
özüne mahsus
original
gayriadi
original
{s} esas
original
{s} ilk, asıl: Who was the original owner of this car? Bu arabanın ilk sahibi kimdi?
original
aslı

Cadılar Bayramı aslında bir Kelt festivaliydi. - Halloween was originally a Celtic festival.

Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti. - Football originally meant a game played with a ball on foot - unlike a game played on horseback, such as polo.

original
(isim) orijinal, asıl, asıl nüsha, orijinal kimse, ilginç tip, özgün canlı
original
müsvedde
original
{i} ilginç tip
original
menşe
original
{s} el değmemiş
original
özgün, orijinal özgün
original
{s} yaratıcı

Şimdi yaptığım iş yaratıcılık gerektirir. - The work I'm doing now requires originality.

original
orij

Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler. - The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.

Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun? - What do you think of the original plan?

original
{i} özgün canlı
الإنجليزية - الإنجليزية
original
not copied nor produced by imitation

    الواصلة

    not cop·ied nor pro·duced by i·mi·ta·tion

    التركية النطق

    nät käpid nôr prıdust bay îmıteyşın

    النطق

    /ˈnät ˈkäpēd ˈnôr prəˈdo͞ost ˈbī ˌəməˈtāsʜən/ /ˈnɑːt ˈkɑːpiːd ˈnɔːr prəˈduːst ˈbaɪ ˌɪməˈteɪʃən/
المفضلات