not conditional; unreserved, unlimited; absolute

listen to the pronunciation of not conditional; unreserved, unlimited; absolute
الإنجليزية - التركية

تعريف not conditional; unreserved, unlimited; absolute في الإنجليزية التركية القاموس.

unconditional
{s} koşulsuz

Fadil, Dania'yı koşulsuz olarak sevdi. - Fadil loved Dania unconditionally.

Koşulsuz desteğimize sahipsiniz. - You have our unconditional support.

unconditional
{s} şartsız

Şartsız bir aşk, zorlana olmayan aşkdır. - An unconditional love is love without coercion.

Beni kayıtsız şartsız seviyor musun? - Do you love me unconditionally?

unconditional
kayıtsız şartsız

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. - Sovereignty unconditionally belongs to the nation.

Beni kayıtsız şartsız seviyor musun? - Do you love me unconditionally?

unconditional
mutlak
unconditional
{s} kayıtsız

Beni kayıtsız şartsız seviyor musun? - Do you love me unconditionally?

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. - Sovereignty unconditionally belongs to the nation.

unconditional
unconditionallykayıtsız şartsız olarak
unconditional
{s} mutlâk
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} unconditional
not conditional; unreserved, unlimited; absolute
المفضلات