Kaza benim dikkatsizliğim nedeniyle meydana geldi.
- The accident came about through my carelessness.
Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.
- The accident was due to his carelessness.
O özensiz ve dikkatsiz.
- She's sloppy and careless.
Onun açtığı davalar çok ilgisiz ve o savunmasız bırakıldı.
- The actions she took were too careless, and she was left defenseless.
Böyle önemli bir şeyi unutacak kadar ne kadar ihmalkarsın!
- How careless you are to forget such an important thing!
Ev ödevini unutman senin ihmalkarlığındı.
- It was careless of you to forget your homework.
Genç kız kaygısızca kahkaha attı.
- The young girl laughed carelessly.
Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
- Science can be dangerous when applied carelessly.
Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
- I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.