الإنجليزية - التركية
تعريف not comfortable in certain situations في الإنجليزية التركية القاموس.
- insecure
- {s} güvensiz
Tom o kadar güvensiz olmasaydı, muhtemelen Mary'nin sevgisini kabul edebilirdi.
-If Tom hadn't been so insecure, he could probably have accepted Mary's love.
O güvensiz ve gerçekten düşük benlik saygısı var.
-He's insecure and has really low self-esteem.
- insecure
- emniyetsiz
Depremden sonra mahalle emniyetsiz hissetti.
-After the earthquake the neighbourhood felt insecure.
- insecure
- {s} emniyetsiz; tehlikede olan; sağlam olmayan: He feels insecure here. Burada kendini emniyette hissetmiyor
- insecure
- güvenliksiz
- insecure
- kendine güveni olmayan
- insecure
- sakat
- insecure
- tehlikeli
- insecure
- özüne güveni olmayan
- insecure
- endişeli
- insecure
- insecurityemniyetsizlik
- insecure
- sağlam olmayan
- insecure
- {s} güvenilmez
- insecure
- sağlam vaziyette olmayarak
- insecure
- insecurelyemin olmayarak
- insecure
- {s} ruhb. kendine güveni
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف not comfortable in certain situations في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- insecure
not comfortable in certain situations
الواصلة
not com·fort·a·ble in cer·tain situationsالتركية النطق
nät kʌmfırtıbıl în sırtın sîçueyşınzالنطق
/ˈnät ˈkəmfərtəbəl ən ˈsərtən ˌsəʧo͞oˈāsʜənz/ /ˈnɑːt ˈkʌmfɜrtəbəl ɪn ˈsɜrtən ˌsɪʧuːˈeɪʃənz/
Resimler
المفضلات